25 Kasım 2009 Çarşamba

dersim

bu gerçek ömür boyu saklanamazdı zaten
dersim(tunceli)de yaşanan acıları yeni öğreniyoruz
mecliste bunlar konuşuluyor,,,
Düşünüyorum, Onur Öymen’in söyledikleri mi bizi şaşırtmalı, yoksa bu şaşırma haline mi şaşırmalıyız diye… Bu ülkenin resmi ideolojisi ve dolayısıyla bütün kirli çamaşırlarıyla organik bağ içinde olagelmiş, resmi ideolojinin bekası için hukuki ya da ahlaki olup olmadığına bakmadan bir sürü insanın acı çekmesi pahasına her türlü mücadeleyi yapmış bir siyasi hareketin günümüzdeki önemli isimlerinden birisinin bu çıkışı neden bizleri bu derece şaşırtıyor? Yoksa şimdiye kadar bilinçaltımızla bildiğimiz, hatta emin olduğumuz, ama karşıtına fayda sağlar diye kendimize bile itiraf edemediğimiz CHP hakikati, su yüzüne, bilincimizin gözüne gözüne vura vura çıktığı için midir bu derece şaşkınlık ve öfkemiz? Sakın öfkemiz, uzun yıllar boyunca CHP’den bir şeyler beklemiş olmanın getirdiği kaybedilmişliğin, hayal kırıklığının öfkesi olmasın! FAHRİ EMİR

26 Eylül 2009 Cumartesi

bilgisayar bağımlılığı


Bağımlılık, şu hepimizin bildiği aslında yaşamımızı sürdürmek için gerekli olmayan ama bir kere gönüllü olarak başladığımızda kendimizi alıkoyamadığımız maddeler, nesneler, şeyler......

-Gecenin bir saati uyanıp su içmeye kalktığınızda maillerinize bakmak aklınızdan geçiyor mu?
-Birisi adresinizi sorduğunda ilk aklınıza gelen e mail adresiniz olmaya başladı mı?
-Bir arkadaşınız size harika bir programdan bahsettiğinde ve siz esasında onun bir televizyon programı olduğunu anladığınızda hayal kırıklığı yaşıyor musunuz?

Evet ,İnternet mucizevi bir buluştur.Artık bilgisayar ve internet insanlık için vazgeçilmez bir ihtiyaç halini almaktadır.Bilimsel ve teknik gelişmelerin gittikçe hızlandığı ve aynı hızla günlük yaşamımıza girdiği düşünüldüğünde vazgeçilmezlikleri açıkça görülmektedir.İstenilen bilgiye ulaşma, bilgi paylaşımı sağlayabilme gibi getirdiği kolaylıklar yanında çok sık kullanımından kaynaklanan bir çok problemi de beraberinde getirmektedir.İnsanların diğer insanlardan daha çok teknolojiye giderek daha çok zaman ayırma eğilimlerinin arttığı son yıllarda bu tür bağımlılıklarında olması kaçınılmaz oldu sanırım.

24 Ağustos 2009 Pazartesi

Orucun ve Ramazan ayının fazileti



Orucun ve Ramazan ayının fazileti

Sual: Ramazan ayının önemi nedir?
CEVAP
Bu konuda imam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: 
Mübarek Ramazan ayı, çok şereflidir. Bu ayda yapılan, nafile namaz, zikir, sadaka ve bütün nafile ibadetlere verilen sevap, başka aylarda yapılan farzlar gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibidir. Bu ayda bir oruçluya iftar verenin günahları affolur. Cehennemden azat olur. O oruçlunun sevabı kadar, ayrıca buna da sevap verilir. O oruçlunun sevabı hiç azalmaz.

Bu ayda, emri altında bulunanların, işlerini hafifleten, onların ibadet etmelerine kolaylık gösteren âmirler de affolur, Cehennemden azat olur. Ramazan-ı şerif ayında, Resulullah, esirleri azat eder, her istenilen şeyi verirdi. Bu ayda ibadet ve iyi iş yapabilenlere, bütün sene bu işleri yapmak nasip olur. Bu aya saygısızlık edenin, günah işleyenin bütün senesi, günah işlemekle geçer.

Bu ayı fırsat bilmeli, elden geldiği kadar ibadet etmelidir. Allahü teâlânın razı olduğu işleri yapmalıdır. Bu ayı, ahireti kazanmak için fırsat bilmelidir. 

Kur’an-ı kerim, Ramazanda indi. Kadir gecesi, bu aydadır. Ramazan-ı şerifte, iftarı erken yapmak, sahuru geç yapmak sünnettir. Resulullah bu iki sünneti yapmaya çok önem verirdi.

İftarda acele etmek ve sahuru geciktirmek, belki insanın aczini, yiyip içmeye ve dolayısıyla her şeye muhtaç olduğunu göstermektedir. İbadet etmek de zaten bu demektir.

Hurma ile iftar etmek sünnettir. İftar edince, (Zehebez-zama’ vebtellet-il uruk ve sebet-el-ecr inşaallahü teâlâ) duasını okumak, teravih kılmak ve hatim okumak önemli sünnettir.

Bu ayda, her gece, Cehenneme girmesi gereken, binlerce Müslüman affolur, azat olur. Bu ayda, Cennet kapıları açılır. Cehennem kapıları kapanır. Şeytanlar, zincirlere bağlanır. Rahmet kapıları açılır. Allahü teâlâ, bu mübarek ayda Onun şanına yakışacak, kulluk yapmayı ve Rabbimizin razı olduğu, beğendiği yolda bulunmayı, hepimize nasip eylesin! Âmin. (Mektubat ,1.c. 45.m.)

22 Temmuz 2009 Çarşamba





Nil, Neşet Ertaş'ı tanımıyormuş
Bilgi eksikliğiyle herkesi şaşkına çevirdi. İşte tanımıyorum dediği sanatçı...Bir radyo programına konuk olan Nil Karaibrahimgil, bilgi eksikliğiyle herkesi şaşırttı!
kral fm de 'Gezegen Mehmet' radyo
programına konuk olan şarkıcıya "Neşet Ertaş'ı dinlermisin?" diye sordu. Şarkıcı, Türk Halk Müziği'nin ünlü ismi için "Tanımıyorum!" dedi. KENDİNİ HALA ÇITIR GİBİ GÖSTERMEYE ÇALIŞAN 32 LİK NİL bunları birde savundu buna bizim oralarda SIÇTIĞINI SIVAMAK denir

3 Temmuz 2009 Cuma


Müziğe 6 yaşında klasik batı müzikçi Emin Tarakçı Hoca'dan keman ve mandolin dersleri alarak başladı. 7 yaşında bağlama ve Türk Halk Müziği dersleri almaya başladı. 10 yaşında ilk beste çalışması olan Kara Kaşlı Esmerdi Kim Bilir Kimi Sevdi isimli eseri yaptı.

13 yaşında Türk Sanat Müziği ve tambur eğitimi almaya başladı. Ortaokul ve lise yıllarında Samsun, Edirne ve İstanbul musiki cemiyetlerinde yaylı tambur, THM cemiyetlerinde ise bağlama çaldı. Samsun ve İstanbul'da halk evlerinin kuruculuğunu yaptı. Kendi açtığı müzik dershanelerinde öğretmenlik yaptı.

İlk profosyonel bestesi Ruhumda Titreyen Sonsuz Bir Alevsin'i 14 yaşında yaptı.

16 yaşından itibaren jazz ve rock müziği ile ilgilenmeye başladı, batı nefesli sazlardan oluşan orkestralarda tenor sax çalarak görev yaptı. Istanbul'a gelerek konservatur sınavlarına girdi ve kazandı. İcra heyetinde 4 yıl görev yaptıktan sonra konservatuardan ayrıldı. Vatani görevini bahriyeli olarak sürdürdüğü yıllarda bandoda saksafon çalmaya devam etti.

20 yaşında TRT Ankara, 22 yaşında TRT İstanbul Radyosu sınavlarına girdi. Ankara radyosundan İstanbul radyosuna geçerek 10 ay çalıştı, kendi isteği ile ayrıldı.

1966'da Türkiye çapında yapılan bağlama çalma yarışmasında Arif Sağ ve Çinuçen Tanrıkorur ile birlikte derece aldı.

Arif Sağ ile birlikte 1966-1968 arası dönemde Muzaffer Akgün, Yıldız Tecan, Ahmet Sezgin, Şükran Ay, Sabahat Akkiraz, Nuri Sesigüzel gibi birçok sanatçıya bağlama çaldı. Bu dönem içinde Kızılırmak Karakoyun, Ana, Kuyu gibi Türk filmlerinin müzik direktörlüğünü yaptı. İstanbul'daki halk evlerinde Abdullah Nail Bayşu, İsmet Sıral, Burhan Tonguç, Erkin Koray, Ömer Faruk Tekbilek, Vedat Yıldırımbora, Özer Şenay, Neşet Ertaş gibi sanatçılarla sık sık bir araya gelip müzik yaparak gelecekte kendi ortaya koyacağı müziksel sentezin ilk meyvelerini verdi. Ağlıyorum Yana Yana, Gönül bağları, Yıldız Akşamdan Doğarsın, Neredesin Leylâ'm gibi türkü plakları çıkardı. Sevemedim Karagözlüm, Sabır Taşı, Koca Dünya gibi besteleri çeşitli sanatçılar tarafından okunmaya, sanat dünyasında adı besteci ve bağlama virtüözü olarak duyulmaya başlandı.

Türkü plâklarından sonra, 1968 yılında ilk serbest çalışmalar plâğı Sensiz Bahar Geçmiyor/Başa Gelen Çekilirmiş'i çıkardı.Bundan sonra Topkapı Plak ve İstanbul Plak'tan seri olarak plaklar çıkarmaya devam etti. 1969 yılında çıkardığı Bir Teselli Ver/Yorgun Gözler 45'liği ile Türkiye çapında ün yaptı. Bestekâr ve enstrümanist kimliğinin yanı sıra, yorumcu kimliği ile ön plana çıkmaya başladı. Ben Eski Halimle Daha Mesuttum, Hor Görme Garibi, Severek Ayrılalım, Ümit Şarkısı, Sevenler Mesut Olmaz gibi plaklara imza attı.

1972 yılında Yaşar Kekeva ile birlikte Kervan Plak şirketini kurdu, şirketin yöneticisi oldu. Kervan Plak, Türkiye'nin ilk yerli sermayeli plak şirketiydi. Bünyesine Erkin Koray, Ajda Pekkan, Muazzez Abacı, Mustafa Sağyaşar, Ahmet Özhan, Kamuran Akkor, Semiha Yankı, Samime Sanay, Neşe Karaböcek, Bedia Akartürk, Nil Burak, Ziya Taşkent, Semiramis Pekkan, Ferdi Özbeğen gibi starları alan Kervan Plak ,dönemin plak piyasasının en güçlü şirketlerinden biri oldu.

Orhan Gencebay, bugüne kadar 36 sinema filminde başrol oynadı, 90'a yakın filmde müzik direktörlüğü yaptı.

1000'den fazla bestesi bulunan Orhan Gencebay, bunların 400'e yakınını kendisi seslendirdi.

Orhan Gencebay'ın yaptığı çalışmalara TRT denetleme kurulunca arabesk dendiyse de, Orhan Gencebay bu değerlendirmeyi "yanlıştır ve eksiktir" diyerek kabul etmedi.

Yasal olarak 60 milyon civarı plak ve kaset tirajı olan Orhan Gencebay'ın, korsan üretimlerin yasal üretimlerden 2 kat fazla olduğu düşünülürse, yasal olmayan üretimlerle birlikte 200 milyon civarı tirajı olduğu tahmin ediliyor.Bu da; dünyanın sayılı tiraj rakamlarındandır.

Beyaz Kelebekler grubunun da eski solisti olan ses sanatçısı Azize Gencebay'dan boşanan Orhan Gencebay'ın Sevim Emre ile 30 yılı aşkın bir süredir resmî birlikteliği devam etmektedir. Oğlu Altan Gencebay halen Kervan Plak prodüktörlüğünü yürütmektedir.

2 Haziran 2009 Salı



İnönü Stadın'nda Şampiyonluk Kutlaması

İnönü Stadın'nda Şampiyonluk Kutlaması


Şampiyon Beşiktaş, büyük taraftarıyla 31 Mayıs Pazar günü buluşuyor... BJK İnönü Stadı’nda düzenlenecek olan şölende, şampiyon taraftarı ile kucaklaşacak...

Bugün saat 16.00’dan itibaren BJK İnönü Stadı’nın kapıları açılacak... Stadımızda yeni açık ve kapalı tribünlerimiz taraftarlarımız için ücretsiz olacak. Numaralı ve VIP tribünlerimizde ise kombine kartlar geçerli olacak, bu tribünlerin kalan bölümlerinde ise kulüp ve sponsor misafirleri için ücretsiz bilet dağıtılacak. Localar da loca sahipleri için şölende açık bulunacak. 

Takımımız, üstü açık otobüs ile taraftarımızı selamlayarak BJK İnönü Stadı’na gelecek. 

Şölende saat 16.00 ila 20.00 arasında BJK marşları çalınacak. Şölenin startı Beşiktaşlı sanatçıların sahne alması ile saat 20.00’de verilecek... 20.00’de Demet Akalın, 20.30’da Mustafa Sandal, 21.00’de Anadolu Ateşi sahne alacak. 21.15’te şampiyonluk filminin ekranlara gelmesinin ardından, 21.20’den itibaren Şampiyon sahneye davet edilecek. Futbol Takımımız, Yönetim Kurulumuz, Başkanımız Sayın Yıldırım Demirören’in sahneye gelmelerinin ardından Kupa törenimiz gerçekleştirilecek. 

Bu sezonu çifte kupa ile tamamlayan Beşiktaşımız, şampiyonluklarını doyasıya kutlayacak. Bu muhteşem şölene taraftarlarımızı bekliyoruz...

18 Mayıs 2009 Pazartesi

düğün videoları

http://www.youtube.com/watch?v=KjmKhCCineU&feature=related


http://www.youtube.com/watch?v=2OsbNpuOJhg
    
düğün videosu bu link te

Fortis Türkiye Kupası'nda şampiyonluğa ulaşan, Turkcell Süper Lig'de de son 2 haftaya lider giren Beşiktaş'a, son dönemde Bobo'nun golleri adeta hayatveriyor.

Siyah-beyazlıların Brezilyalı futbolcusu Bobo, attığı gollerle hem takımının Fortis Türkiye Kupası'nı kazanmasına hem deTurkcell Süper Lig'de liderliğe yükselmesinde büyük pay sahibi oldu.

Son 3 resmi maçı boş geçmeyen Bobo, siyah-beyazlıların ligde liderliğe yükseldiği 31. haftadaki Ankaraspor maçında 1, Fenerbahçe ile oynanan Fortis Türkiye Kupası finalinde ve 32. haftadaki Ankaragücü maçında da 2'şer golbirden attı.

-TAKIMININ EN GOLCÜSÜ OLDU-

Bobo, Ankaragücü maçında attığı 2 golle siyah-beyazlıların bu sezon ligdeki en golcü futbolcusu unvanını da eline geçirdi.

Ligde toplam 11 gole ulaşan Bobo, 10 gollü Nobre'yi geride bıraktı. Brezilyalı futbolcu, bu sezon Fortis Türkiye Kupası'nda 7, UEFA Kupası'nda da 1 gol atıp, resmi maçlardaki toplam gol sayısını da 19'a çıkardı.

-2 GOL DAHA ATARSA EN GOLCÜ SEZONU OLACAK-

Bu sezon resmi maçlarda toplam 19 gol atan Bobo, 2 gol daha atması durumunda siyah-beyazlı takımdaki en golcü sezonunu geçirecek.

11 Nisan 2009 Cumartesi

4 Nisan 2009 Cumartesi

dünya kupası 5. grup maçları sonunda 3 sıradayız ama umudumuz çok azaldı
SıraTakımOGBMAYAVP
1İspanya66001321118
2Bosna-Hersek64021871112
3Türkiye62226518
4Belçika62131011-17
5Estonya6123515-105
6Ermenistan6015315-121

29 Mart 2009 Pazar


19. Dünya Kupası Avrupa Elemeleri 5. Grup'taki karşılaşmada A Milli Takımımız İspanya'ya Pique'nin 60. dakikada attığı gol ile 1-0 yenildi.

İspanya bu sonuçla puanını 15'e çıkararak gruptaki liderliğini sürdürürken, Türkiye8 puanda kaldı. Bosna Hersek, Belçika'yı deplasmanda 4-2 yenerek puanını 9'a çıkardı ve ikinci sıraya yükseldi.

Rövanş karşılaşması 1 Nisan'da Ali Sami Yen Stadyumu'nda oynanacak

24 Mart 2009 Salı

22 Mart 2009 Pazar

taner gülleri mucizenin adı


galatasaraya 4 gol atarak dikkatleri üzeine çeken Taner Gülleri , bir sezonda dört büyüklerin hepsine gol atan ender futbolculardan biri oldu.Bu sezon süperlig de 21 maçta oynadı ve 13 gole imza attı .Gelin isterseniz bu futbolcuyu daha yakından tanıyalım. 

Taner Gülleri kimdir ? 

Taner Gülleri, 29 Nisan 1976 yılında Adana 'da doğdu,babasınında eski bir futbolcu olmasının verdiği inançla küçük yaşlarda futbola başladı.

03 Temmuz 1995 yılında Adana Demirspor ile Profesyonel olan Taner,sırasıyla

* Tarsus İdman Yurdu
* Fethiyespor
* Bursaspor
* Beykoz
* Bursa
* Beykoz
* Bursa
* Sakaryaspor
* Bursa
* Kayseri Erciyes
* Sakarya
* Antalya

Takımlarında oynadı. Taner şuan Kocaelispor'da oynamaktadır.Taner, geçen sezon (2007/2008) attığı 21 gol ile Bank Asya 1. Lig'de Gol Kralı olmuş , Kocaelispor'un süperlige dönmesinde önemli rol oynamıştır. kendisi GERÇEKTEN İZLENMESİ GEREKEN BİR FUTBOLCUDIR çok sevdikseni 

21 Mart 2009 Cumartesi

milli takım toplanıyor başarılar aslanlar........ fahri emir


Ümit Milli Takımımızın gelecek hafta Danimarka ve İrlanda Cumhuriyeti ile yapacağı maçların kadrosunda bulunan Sercan Yıldırım, A Milli Takım'ın İspanya maçları için açıklanan kadrosuna dahil edildi.A Milli Takım'ın kadrosunda bulunan futbolcular, 22 Mart Pazar günü saat 17.00'den itibaren İstanbul Polat Renaissance Otel'de toplanmaya başlayacak.A Milli Takım kadrosunda şu futbolcular bulunuyor:KALECİLER1- Volkan Demirel - FENERBAHÇE2-Rüştü Reçber - BEŞİKTAŞ A.Ş.3- Ufuk Ceylan - MANİSASPOR*SAVUNMA OYUNCULARI4- Gökhan Gönül - FENERBAHÇE5- Sabri Sarıoğlu - GALATASARAY A.Ş.6- Emre Aşık - GALATASARAY A.Ş.7- Sedat Bayrak - SİVASSPOR8- İbrahim Kaş - GETAFE CF9- Eren Güngör - KAYSERİSPOR10- Hakan Kadir Balta - GALATASARAY A.Ş.11- İbrahim Üzülmez - BEŞİKTAŞ A.Ş.*ORTA SAHA OYUNCULARI12- Hamit Altıntop - BAYERN MÜNİCHEN13- Kazım Kazım - FENERBAHÇE14- Ayhan Akman - GALATASARAY A.Ş.15- Mehmet Aurelıo - REAL BETIS BALOMPIE16- Emre Belözoğlu - FENERBAHÇE17- Nuri Şahin - BORUSSIA DORTMUND18- Mevlüt Erdinç - FC SOCHAUX19- Tuncay Şanlı - MIDDLESBROUGH FC20- Arda Turan - GALATASARAY A.Ş.*HÜCUM OYUNCULARI21- Nihat Kahveci - VILLARREAL CF22- Batuhan Karadeniz - ESKİŞEHİRSPOR23- Semih Şentürk - FENERBAHÇE24- Gökhan Ünal - TRABZONSPOR A.Ş.25- Sercan Yıldırım - BURSASPOR

2010 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri 5. Grup’ta 28 Mart Cumartesi ve 1 Nisan Çarşamba günü İspanya ile yapacağı maçlar için yarından itibaren İstanbul’da toplanmaya başlayacak (A) Milli Futbol Takımı, 23 Mart Pazartesi günü Madrid’e gidecek.

18 Mart 2009 Çarşamba


bu evlerin en belirgin özelliği kapıdan içeri girer girmez sizi saran o kokudur.ayak kokusu,ter kokusu sinmiştir her yere.mutfakta ise her daim birikmiş bulaşıklar bulunur.içmek için en iyi ve rahat mekanlardır elbette

davet edilen şahıs kapıda ayakkabılarını cıkarır cıkarmaz kendısıne 'ya bekar evi işte biraz daginik idare et ehehe..' tarzı bir cümle kurulur.bekarlar temiz insanlar değiller mi?,toz almazlar mı ?,yer silmezler mi? iki parça yemek için temiz tabakları olmaz mı ?.böyle bir yolu yapmak saçmadır aslında ama refleks olmustur

yemek yapmaya karar verilir ve yemek yapmaya baslandıgında eksikler ortaya çikar, zamanla yarisarak yemek tamamlanir.bulasıklara gelince temiz çatal, kasik, tava kalmayincaya kadar bulasiklar yikanmaz.iste böyle evlerdir.

17 Mart 2009 Salı

2007 2008 sezonunda niğdespor


Niğdespor, 1970 yılında kurulmuştur. Renkleri Kırmızı
Lacivert 'tir. Şu anda Niğde 1.Amatör Küme' de mücadele etmektedir. {{futbol-taslak}} FUTBOLCULARI 1-HASAN=K 2-EMRE=D 3-YUNUS EMRE=D 4-ERCAN=D 5-DOÄžUKAN=D 6-SALİH=K 7-ONUR=D 8-MUTLU=D 9-ÇAÄžATAY=F 10-UFUK=F 11-FERDİ=F 13-ULAŞ=F 14-DEVRİM=O 15-SAMET=O 16-BURAK=O 17-YAVUZ=O 18-ŞAHİN=O 19-TUNAHAN=O 20-HAYRETTİN=O
hamburg istanbulda

Hamburg kafilesinin öğle saatlerinde Atatürk Havalimanı'nda olacağı bildirildi. Bu arada Hamburg, 19 Mart Perşembe günü oynanacak maçın hazırlıklarını yarın saat 19.00'da Ali Sami Yen Stadı'nda yapacağı antrenmanla tamamlayacak. Alman takımının teknik direktörü Martin Jol, saat 18.30'da statta basın toplantısı düzenleyecek. Öte yandan, Galatasaray Teknik Direktörü Bülent Korkmaz, maçla ilgili yarın saat 13.00'de Florya Metin Oktay Tesisleri Turgay Vardar Basın Odası'nda basın toplantısı düzenleyecek. Sarı-kırmlızılı takım da saat 18.30'da kendi tesislerinde son çalışmasını gerçekleştirecek.

10 Mart 2009 Salı


 

Futbolda Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde bugün ve yarın akşam oynanacak olan 2. tur rövanş maçları öncesinde İtalyan kulüplerinden iddialı açıklamalar geliyor.

Şampiyonlar Ligi 2. tur rövanş mücadelesinde bu akşam TSİ 21.45'te, İngiliz kulübü Chelsea'yi ağırlayacak olan Juventus'un Teknik Direktörü Claudio Ranieri, ''Chelsea'yi elemek istiyorsak sadece iyi olmamız yetmez. Mükemmele yakın bir oyun sergilemek zorundayız. Kısacası, Juventus gibi olmalıyız'' dedi. 
  
Deneyimli çalıştırıcı, Juventus'un İtalya'da ve Avrupa'da bir efsane olduğunu iddia ederek, ''Herkes bu kulübe gelmek, siyah-beyaz formayı giymek istiyor. İhtiyacımız olan da bu. Oyuncularım her türlü yetenek ve bilgiye sahipler. İçimizdeki gücü sahaya yansıtırsak, yarınki büyük maçı kazanırız'' yorumunda bulundu. 
 
Bu arada Juventus'un başarılı file bekçisi Gianluigi Buffon da Chelsea maçını kazanacaklarını iddia ederek, takım arkadaşı Sissoko'nun olmamasını, büyük eksiklik olarak niteledi. 
 
''ROMA, ARSENAL'DEN DAHA İYİ BİR TAKIM''
AS Roma'nın Fransız yıldızı Philippe Mexes yaptığı açıklamada, AS Roma'nın, Arsenal'den daha iyi bir takım olduğunu öne sürerek, ''Eğer sahada iyi mücadele edersek ve yüzde 100 konsantrasyonla oynarsak, Arsenal'i eleriz. Amacımız kendi sahamızda final oynamak'' dedi. 
 
''BENDEN SONRA MANCHESTER UNITED TEK KALDI'' 
Inter'in polemikleriyle ünlü teknik direktörü Jose Mourinho da İngiltere Premier Lig'deki teknik direktörleri, Manchester United'la baş edememekle suçladı. 
 
Portekizli çalıştırıcı, Manchester United'ın çok iyi bir kadrosunun olduğunu ve şu anda İngiltere'nin en iyi takımı olduğunu söyleyerek, ''Ben, Chelsea'den ayrıldıktan sonra Premier Lig'de Manchester United'la baş edebilecek bir takım kalmadı. Bu yüzden şu anda en iyi takım o'' dedi. 
 
Başarılı teknik direktör, bu açıklamasıyla yeni bir polemiğe imza atacak gibi görünürken, Avrupa Şampiyonlar Ligi'ndeki rakibine mesaj göndermeyi ihmal etmedi.

18 Şubat 2009 Çarşamba


SARAYBOSNA'DAN VİRANBOSNA'YA YENİBOSNA

Yenibosna adı nereden geliyor? 

Bu konuda birden fazla rivayet var. Bunlardan ilk rivayete göre, Osmanlı İmparatorluğu devrinde, Yoguslavya'dan kaçan prense bu bölge yerleşim alanı olarak tahsis edilmiştir. Prens geldiği kişilerle bu bölgeye yerleştirilmiştir. Şimdiki Yenibosna Merkez Mahallesi İlkokulunun güneybatısında bulunan yere bir saray yaptırırlar. Mahiyetindeki kişilerde sarayın etrafındaki alana evlerini kurarlar. Buraya Yugoslavya'daki Saraybosna'dan esinlenerek Saraybosna adını verirler. Bunu öğrenen zamanın padişahı prensin kendisinden daha güzel saray yaptırmasına ve buraya Saraybosna adı verilmesine çok kızar. Sefaköy'e sarayın karşısına yeni bir saray yaptırır. Buradan Yenibosna'daki saray topa tutulur. Sarayla birlikte köy de yıkılır. Prens öldürülür. Köy harabe halini alır. Bu olaydan sonra Yenibosna Viranbosna adıyla anılmaya başlanır. 

Bir diğer rivayete göre ise padişah Bosna'yı ziyaret ettiği sırada güzel bir Boşnak kızı görür ve ona aşık olur. İstanbul'a dönerken bu kızla evlenmiş; kızın ailesini de İstanbul'a getirmiştir. Yenibosna'yı da kızın ailesine yerleşim yeri olarak vermiş ve buraya yaptırdığı saraya yerleştirmiştir. Bölge daha sonra Bosna'dan göçlere sanhe olmuş, Saraybosna adı verilmiştir. Savaşlar sonunda yapılan saray yıkılmış ve köy halkı ise geri göç etmişlerdir. Bölgede kalanlar buraya Viranbosna adını vermişlerdir. 

Bir diğer rivayete göre ise bölge, Bosna'daki savaşlarda yararlılık gösteren bir beye tımar olarak verilmiştir. Tımar beyi burada kendine bir saray inşa ettirmiştir. Tımar beyi Bosna'da şehit olduktan sonra askerleri bölgeye Saraybosna adını vermişlerdir. Savaşlar sonucunda sarayın yıkılmasıyla bölgenin adı yine Viranbosna olarak kalır. Üç rivayetin de ortak noktası Saray bosna olan bu yerin uğradığı felaketlerin ardından Viranbosna olmasıdır. 

Ve Bulgaristan'dan ilk göçler 

Rivayetlerde bahsi geçen sarayın kalıntıları şimdiki Yenibosna Merkez Mahallesi ilkokulunun arkasındadır. Viranbosna adı 1936'da Yenibosna olarak değiştirilmiştir. Yenibosna'daki asıl yerleşme 93 harbi olarak anılan Osmanlı-Rus savaşından sonra Bulgaristan'dan gelen 5-6 ailenin bölgeye yerleştirilmesiyle başlamıştır. Yenibosna savaşta işgal altında kalmıştır. Bu aileler Yenibosna ilkokulunun güney tarafında şimdi sadece kalıntılarının bulunduğu Viransaray'ın yanına yerleştirilmişlerdir. Bu aileler göç edenlerin lakaplarıyla anılır. Tespit edebildiğimiz kadarıyla bu aileler Özkaya'lar, Çavuşoğulları, Süleyman ağalar ve Kırcılar'dır. Bölgeye yerleşip tarım ve hayvancılıkla uğraşan göçmenlere Londra asfaltıyla Ayamama deresi arasındaki arazi tapusuz dağıtılmıştır. Tapusuz dağıtılan bu araziler için 1950'li yıllarda bir çok hukuki sorun ortaya çıkmıştır. Cumhuriyetten sonra bölgeye Bulgaristan'dan yeni bir göç dalgası gelmiş bu yeni göçlerle birlikte hane sayısı 40'ı bulmuştur. Bu dönem göç eden aileler Mollalar, Hüseyinler, Gelgeçler, Semerciler ve Pala bıyıklardır. Bunlar köyün alt tarafına yerleşmiş burada muhacir mahallesini kurmuşlardır. Halk verimli toprakları ekip biçmeye ve geçimini çiftçilikten kazanmaya başlamıştır. Daha sonra 1935-1937 yılları arasında balkanlardan göç eden ailelerle yerleşim alanı daha da büyümüş; bu ailelere de şimdiki Kuleli cami yakınındaki Kuleli çiftliğine ait arazi hane başına 25-30 dönüm halinde Ziraat Bankası aracılığıyla dağıtılmıştır. Yerleşim girişimlerinin sonucu olarak Yenibosna'nın en işlek caddesi olan Yıldırım Beyazıt Caddesi bu dönemde açılmıştır. Yenibosna bu devirlerde hala köy havasında iken Bahçelievler'de ise iki katlı, geniş, sıralar halinde bahçeli evler kurulmasına başlanmıştır.

8 Şubat 2009 Pazar


Peygamber Efendimiz Hz. MUHAMMED (S.A.V)' i haşa hayvan ve daha birçok iğrenç varlığa benzetmesi ile tanınan danimarkalı karikatürist R.C. evinde çıkan yangın sonucu yanarak feci şekilde can vermiştir.Danimarka hükümeti ve basını bu olayı duyurmamak için elinden geleni yapsada biz bunu dünyaya duyuralım ve bu olay hala gizleniyor.

5 Şubat 2009 Perşembe


 NİĞDE ŞEHİTLERİ ANISINA 
Bir günüm bir ay oldu 
Yalnız yaşamaya alışamadım. Diyor 
Dikilitaş tan Musa Kartal,Erdal Çoban’sız Yeşilyurt kasabasından Abdul Kadir Tanı, Bor dan Halil İbrahim Korkmaz,
Evet, onlarsız yaşamaya alışamadık. Bir ana, baba, Bor Obruk köyünden Razaman Kalkan’sız Hacı Abdullah’tan Doğan Demir’siz, Bor dan Hasan Tuncel’siz, Dikilitaş köyünden Erdal Çoban’sız, Niğde Boğaziçi Mahallesinden Mustafa Avcı’sız, Karatlı köyünden Şahin Yılmaz’sız, İçmeli köyünden Davut Yıldız’sız, Alay Kasabasından Oktay Öneler’siz, Edikliden İhsan Yarımkulak’sız, Hacıbeyli’den Sedat Çelik’siz, Hasaköy’den Cemal Özcan’sız, Aktaştan Zekai Çamur’suz, Bor’dan Yılmaz Gökşen’siz, Ulukışla Eminlik’ten Yıldıray Kılınç’sız yaşamaya nasıl alışsın. Sizler ki onların gülü, dağ başlarında özgürce açan rüzgârlara karışan çiçekleriydiniz. Daha yirmili yaşlardaydınız ve egemenliğe giden yolda dönmeyi düşünmediniz. 
Şırnak’ta şehit olan polis Rahmi Dana bir şiirinde; 
Polis oldum anam bileğim bükülmez 
Kurşun yesem kanım dökülmez 
Zalim gurbetin çilesi bitmez 
Yollara bakıp da ağlama anam. diyor. 

Aynı Rahmi Dana gibi iki çocuk babası Niğdeli Murat Şengül, üç çocuk babası Niğdeli Hamza Baykan, bir çocuk babası Eski Gümüşlü Özer Özkaya ve evli olan Niğdeli Serdar Ulusoy’da bileği bükülmez çelik gibi polistiler. Onlar da egemenliğe giden yolda dönmeyi düşünmediler. 
Uzman J. Çavuş Murat İlerigelen’ in; şehit olmak sanki içine doğmuştur. Anneme şiirinde; Bir gün taşınacağım erler kolunda Ansızın bakarsın gelir bir haber Görev anında gurbet yolunda Oğlun görevde şehit olmuş derler 
Kapanmış yatarken bayrak altında Bayrakları altında gelirsem eğer 
Karşına çıkarsam ağlama annem Üstüme yığılıp ağlama annem
 Dikilitaş tan Kudret Çelik,  BU YOLDA KAN AKITMIŞTIR GAZİ OLMUŞTUR

31 Ocak 2009 Cumartesi

gece davos da
yaşanan hareketlilik, manşetleri değiştirdi. Atılan manşetler, Davos'ta yaşanan krizi kimin nasıl yorumladığını gösterdi.
Hürriyet: Davos ruhu öldüDavos'ta Gazze'deki barışa katkı panelinde şok. Peres'in hiddetli tavrına, Erdoğan sert tepki gösterdi. Başbakan, sözünü kesmeye çalışan moderatöre de "Benim için Davos bitmiştir. Bir daha gelmem" dedi.Zaman: Erdoğan paneli terk etti, Peres özür dilediErdoğan, Davos'ta İsrail Cumhurbaşkanı Peres'in de katıldığı panelde konuştu. Sesini yükselten Peres'e cevap vermek isteyen ancak sözü kesilen Başbakan, moderatöre kızıp paneli terk etti. Bu gelişme üzerine İsrail Cumhurbaşkanı, telefon açarak Erdoğan'dan özür diledi.Sabah: Davos'ta tavırErdoğan, İsrail Cumhurbaşkanı Peres ve sözünü kesen Davos yöneticisine sert tavır aldı. Dünya televizyonları olayı son dakika haberi olarak duyurdu.Milliyet: Davos'ta şokDünya Ekonomik Forumu'ndaki Gazze oturumunda, Cumhurbaşkanı Peres'in önünde İsrail'e çok ağır eleştiriler yönelten Başbakan Erdoğan, kendisine verilen konuşma süresinin Peres'ten az tutulmasına kızarak salonu terk etti.Radikal: Davos'ta Kasımpaşa havasıErdoğan, Gazze konuşulurken öfkeyle Peres'e "Siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz" dedi, az süre verildiği için paneli terk etti.Star: Tarihi restErdoğan Davos'taki canlı yayında İsrail Cumhurbaşkanını azarladı.Posta: Biri bunları söylemeliydiİsviçre Davos'taki panelde İsrail Cumhurbaşkanı Peres'in Gazze'deki katliamları yüksek sesle savunması Erdoğan'ı kızdırdı. Erdoğan, "Sayın Peres benden yaşlısın ama sesin çok yüksek çıkıyor. Bu suçluluk psikolojisidir. Öldürmeye gelince, bunu siz çok iyi bilirsiniz" dedi. Kendine yeterli söz hakkı verilmediği için Erdoğan paneli terk etti.Akşam: Erdoğan'dan rest, Peres'ten özürBaşbakan, İsrail liderine "Siz öldürmeyi çok iyi biliyorsunuz" dedi ve paneli terk etti.Vatan: Peres tahrik etti, Erdoğan sert çıktıErdoğan, diplomatik üslup dışına çıkıp sesini yükselten Perse'e "Sesin suçluluk psikolojisiyle yüksek çıkıyor. Siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz" diye tepki gösterdi. Moderatör susturmaya çalışınca, "Davos benim için bitmiştir" diyerek salonu terk etti.

20 Ocak 2009 Salı



Istanbul'un en güzel, en muhtesem camii hengisidir?

Bu soruya genellikle 'Süleymaniye' diye cevap verilir. Gerçekten, boyutlariyla, uzaktan yakindan heybetli görünüsü ile, Koca Sinan'in bu eseri Istanbul'da essizdir. Bir tanedir.

Fakat bu genel hüküm, bende her zaman Sultanahmet'e haksizlik edildigi düsüncesini uyanditmistir. Içimdeki ses her zaman Istanbul'da en güzel camenin Sultanahmet oldugunu söylemistir

Genel hükümlerin aksine, en güzel caminin Sultanahmet oldugunu sölüyorsam, bunun sebeplerini de açiklamam gerekir.

Kusursuz iki eserden birinin, dügerine olan üstünlügü nedir? Süleymaniye'yi üstün gösteren mimar ve mühendislere bu hükmü verdiren nedir? Ben, mimar ve mühendis olmadigim için mi bu hükmü paylasmiyorum?

Hükmümün, mimar ve mühendia olmayisimla izah edilebilecegini sanmiyorum.
Yillar önçe, her iki camii ayni gün ve ard arda ziyaret ederek söyle bir kanaate varmistim: Ikisi de en güzel!

Fransiz yazar Gentille Arditty-Puller ''Plaisir d'Istanbul'' adli kitabinda, romantik çagin en büyük iki piyanisti Liszt ve Thalberg'le ilgili bir fikra hatirlatiyor bunlar için söylenenlerin Süleymaniye ve Sultanahmet için de geçerli olacagini ifade ederek sunlarin yaziyor:

''-Istanbul'un en güzel camii hangisidir?''
''-Süleymaniye.''
''-Ya Sultanahmet?''
''-Aai o mu, o essizdir, en güzelidir.''

Bu hükme katilmakla beraber, içimdeki ses ''Birinci Sultanahmet'tir'' demekten vazgeçmedi.

19 Ocak 2009 Pazartesi

dikilitaş kasabası
Niğde'de
Niğde'nin Dikilitaş beldesinde dokutulan dünyanın en büyük yekpare halısı düzenlenen törenle tezgahtan indirildi. Halı için Guinnes Rekorlar Kitabına başvurulcak.

2 bin 350 kilogram ağırlığında olan halı için Guinness Rekorlar Kitabı'na başvuru yapılacak.Merkeze bağlı Dikilitaş beldesindeki kilise binasında dokutulan rekor halı, düzenlenen törenle kesildi.Halının kesim törenine Niğde Valisi Sebahattin Öztürk, İl Jandarma Komutan Vekili Jandarma Binbaşı Eyüp Sabri Kirişçi, İl Emniyet Müdürü Kadri Kartal, Kuveyt Başkanlık binasına dokunan halının sahibi Sayın Burku, Halıcılık Birliği Genel Sekreteri Bilgehan Harmanşah ve çok sayıda vatandaş katıldı.Niğde Halıcılık Birliği'nin, yıllardan beri Türk kültürünü yansıtan halılar dokuduğunu, son yıllarda ise kendi rekorunu eşkale ederek, dünyanın en büyük el dokuması yekpare halısını dokuduğunu belirten Vali Öztürk, "Dikilitaş beldesindeki kilisenin içerisinde kurulan dev tezgahlarda bu halıları ürettik. Dokumacı arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Türk halı ve motiflerini dünya saraylarına, malikanelerine dokuyup gönderiyorlar. Halıcılığın 2 önemi var; ilki kültürün yaşatılması diğeri ise bayanların aile ekonomisine katkı sağlaması" dedi.Yeni bir siparişin daha alındığını ve bu dokunacak halının ABD başkanlık makamı olan Beyaz Saray'a dokutulacağı müjdesini veren Vali Öztürk, "Mevcut bilgilere göre, literatürde dünyanın en büyük yekpare halısı olarak geçiyor, Guinness rekorlarında yer alması için gerekli müracaatlarımızı yapacağız" diye konuştu.Kuveyt Devlet Başkanlığı Sarayı'na dokutulan rekor halının sahibi Sayın Burku ise, Ocak 2006 tarihinde başlayan dokuma çalışmalarının kazasız belasız sona erdiğini ifade ederek, "2 yıl 7 ay sürdü. Yeni siparişlerimiz var. Biz kendi rekorlarımızı kırmayı seviyoruz. İlk halımızı 2002 yılında dokuduğumuzda 157 metrekareydi. 2005 yılında bu rakamı 162 metrekareye taşıdık. Şimdi dokuduğumuz halımız ise 168 metrekare oldu. Ancak 270 metrekarelik Beyaz Saray'a yeni bir halı dokuyoruz. Rekor denemesi içinelimizdeki evraklar, valilik kayıtları olduğu için resmi evrak özelliği taşıyor. Notere başvurup bunları tastikleterek rekor başvurumuzu yapacağız" ifadelerini kullandı.25.50 metre boya, 6.75 metre ene sahip halı için toplam 2 ton yün kullanıldı. 3 bin koyundan elde edilen yünle dokunan halı 2 bin 350 kilogram ağırlığında. Halının tezgahtan boşaltılması ve sarımı için onlarca vatandaş görev aldı.

18 Ocak 2009 Pazar

KASABAMIZI TANIYALIM

GA_googleAddSlot("ca-pub-8160334565061760", "Turkcebilgi300x250");
GA_googleFillSlot("Turkcebilgi300x250");
D ikilitaş, Niğde merkeze bağlı olan ve il merkezine 48Km uzaklıkta bir yerleşim yeridir. Kasabanın ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri Patates, Şekerpancarı ve Tahıl (buğday, arpa) ürünleridir. Elmacılık ise durmuştur.
Dikilitaş'ın Nüfusu :
1990 1.837
1997 2.134
2000 1.788'dir. Resim:Dikilitas.JPG Dikilitaş Dikilitaş, Niğde, Türkiyethumb300px
TarihDikilitaş ismini kasabanın girişinde bulunan dikilitaş'dan almıştır. Kasabanın eski adı "Enehil" dir. Kasabada iki adet tarihi belli olmayan kilise bulunmaktadır. Mübadele öncesi burada 200 ortodoks aile ve 80 müslüman aile yaşıyormuş. Bundan bir iki asır önce buralardan İpek Yolu geçermiş. Suriye'den İstanbul'a giden kervancılar bu yolu kullanırmış. Kervancıların dinlenme yerlerinden biride bu kasabadır.

herkese selamlar öncelikle hoşgeldiniz diyorum ben fahri emir .
bizler memleket ten uzakız ama bağlantımız hiç kopmasın istiyoruz .
Onun için istanbul ve diğer şehirlerde yaşayan herkesin iyi örgütlen mesi lazım .bu sebeple naçizane bi şeyler yapmaya çalıştım.
TEŞEKKÜRLER

kasabamızın site sine git

kasabamızın site sine git
tarihi eser kilise

Blog Arşivi

Powered By Blogger